Kuru göz sendromu, göz yüzeyinde yeterli nem ve yağlanma olmaması sonucu ortaya çıkan yaygın bir göz rahatsızlığıdır. Son dönemde yapılan araştırmalar, COVID-19 enfeksiyonu ile kuru göz semptomları arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Özellikle pandemi döneminde yapılan çalışmalar, COVID-19 geçiren bireylerin bir kısmında göz kuruluğu şikayetlerinin arttığını ortaya koymuştur.
COVID-19’un göz sağlığı üzerindeki etkileri arasında konjonktivit, göz kızarıklığı ve batma hissi gibi semptomlar bildirilmiştir. 2021 yılında yapılan bir meta-analiz çalışması, COVID-19 hastalarının yaklaşık %11’inde kuru göz semptomları gözlemlenmiştir. Bu durumun altında yatan mekanizmalar tam olarak aydınlatılamamış olsa da, viral enfeksiyonun gözyaşı üretim mekanizmalarını etkileyebileceği düşünülmektedir.
Pandemi dönemindeki yaşam tarzı değişiklikleri de kuru göz semptomlarının artmasında önemli bir rol oynamıştır. Uzun süreli dijital ekran kullanımı, maske kullanımına bağlı olarak hava akışındaki değişiklikler ve kapalı ortamlarda geçirilen sürenin artması göz kuruluğunu tetikleyen faktörler arasındadır.
Kuru göz sendromuyla başa çıkmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
- Düzenli ekran molaları (20-20-20 kuralı)
- Ortam nemlendiricileri kullanmak
- Omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenme
- Koruyucu içermeyen yapay gözyaşı damlaları
- Düzenli göz muayeneleri
Görme engelli bireyler için geliştirilen yenilikçi teknolojiler, çevresel farkındalığı artırarak günlük yaşamı kolaylaştırmaktadır. Heysem Akıllı Gözlük gibi gelişmiş cihazlar, görme kaybı olan bireylerin bağımsız hareket edebilmelerine destek olacak şekilde tasarlanmıştır.
Eğer uzun süreli göz kuruluğu, batma hissi veya görme değişiklikleri yaşıyorsanız, bir göz sağlığı uzmanına başvurmanız önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri, göz sağlığınızı korumanın en etkili yoludur.
